ABD'nin İtirafı Sonrası: Katiller ve Onların Alkışçıları Tarihin Darağacında!
Danild Trump'ın ağzından dökülen o sarsıcı, itiraf niteliğindeki sözler hâlâ kulaklarımızda çınlıyor: ABD Irak'ta katliam yaptı, insanlık suçu işledi." Evet, artık en yüksek makamdan, saklanmadan, süslenmeden, açıkça duyduk. ABD, devlet olarak, Irak'ın bağrında bir katliam makinesine dönüştü. Felluce'ler, Hadisalar, sayısız sivil cenaze... Bu, bir "hatadan" ibaret değil. Bu, soğukkanlılıkla planlanmış, sistematik bir savaş suçudur. Uluslararası hukuk gözü önünde, ABD Devleti'nin, başta dönemin Başkanı ve komuta kademesi olmak üzere, savaş suçlarından yargılanması artık tartışmasız bir zorunluluktur.
Bu, ABD'nin kara tarihine kazınmış silinmez bir suçtur.
Peki ya bu kanlı sahnenin diğer aktörleri? Ya o alkışçılar, çağırıcılar, işbirlikçiler? Ya ABD'nin "kurtarıcı" maskesi ardındaki canavar yüzünü görmezden gelerek,"Büyük Şeytan"ı büyük bir hevesle, coşkuyla, alkış tufanı eşliğinde Irak'a davet edenler?
Hani nerede o naralarınız?
Hani Saddam katildi?
Hani Irak bir katil devletti?
Hani sokak ortalarında insanlar öldürülüyordu? Hani insan hakları yoktu?
Evet, Saddam rejimi baskıcıydı. Ama siz, o rejimin zulmünü bahane diye sunarak, çok daha büyük, çok daha organize, çok daha yıkıcı bir zulmün kapılarını kendi ellerinizle ardına kadar açmadınız mı?ABD tanklarının paletleri altında ezilen, Amerikan bombalarıyla parçalanan, işkencehanelerde insanlıktan çıkarılan yüz binlerce Iraklının kanı, sizin o alkışlarınızın, o çağrılarınızın, o "kurtuluş" naralarınızın üzerine damlamıyor mu?
Sizler, yalanlara kanıp (kitle imha silahları masalı!), emperyalist bir gücün kirli planlarına alet oldunuz. Ülkenizi, katliamcı bir orduya teslim ettiniz. Sizin "kurtarıcı" diye karşıladığınız askerler, Felluce hastanelerini bombaladı, sivil konvoyları taradı, Ebu Gureyb'de insanlık dışı işkenceler yaptı.Sizin alkışlarınız, bu vahşetin sesini bastırmak için kullanıldı.Sizin çağrılarınız, işgalin meşruiyet kılıfı oldu.
Peki şimdi ne olacak size?Tarih, sizi nasıl yazacak? Sadece aldatılmışlar mı? Yoksa **bu büyük trajedinin, bu insanlık suçunun aktif işbirlikçileri mi? ABD katilleri ve onların komutanları, uluslararası mahkemelerde hesap vermeli elbet. Ancak bu katliamı coşkuyla ülkeye davet eden, halkını ateş çukuruna iten yerli alkışçıların vicdani ve tarihi sorumluluğu da en az onlarınki kadar ağırdır.
Unutmayın! Felluce'nin enkazı, Bağdat'ın gözyaşları, Ebu Gureyb'nin karanlık hücreleri... Bunlar sadece ABD'nin değil, o günlerde "ileri demokrasi" naraları atan, emperyalizmin cellatlarını kurtarıcı diye selamlayan herkesin ortak utancıdır. ABD'nin itirafı, sadece katilleri değil, onlara alkış tutanları da tarihin darağacına çıkarıyor. Tarih, bu utanç verici işbirliğini asla affetmeyecek. Geriye kalan, bu ağır suç ortaklığının yükünü ömür boyu taşımaktır.Bu kan, ellerinizden hiç çıkmayacak.
Ve Yani Yalanlar ile Sıra İran'da. Ya da Herkeste.