Tweet |
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışı sonrası yaptığı referandum çağrısını bugün de yineledi. Erdoğan, "Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği için halk oylaması da dahil diğer adımları atmaya hazırız. Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa son söz milletimize ait olacaktır." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği başörtüsü düzenlemesi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, konunun anayasal düzeyde çözülmesini teklif etmişti.
Bu hamlesini bir adım daha ileriye taşıyan Erdoğan Kılıçdaroğlu'na referandum çağrısı yaparak "Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı milletimizin kabuk bağlamış başörtü meselesini yeniden açtı. Bu tartışma vesilesiyle başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Hadi, sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Parlamentoda bu iş çözülmüyorsa kararı millet versin" demişti.
Bugün partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde yine aynı konu vardı. Erdoğan, "Arkadaşlarımız Anayasa değişikliği teklifimizi MHP ile, Meclis'teki diğer partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak MHP ile, arkadaşlarımız görüşmelerini yapacaklar. Bundan sonra bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız. Biz bunlara hem hukuk dersi hem de ahlak dersi hem de aile kurumunun dersini vereceğiz. 2008'deki düzenlemenin iptali için AYM'ye götüren Bay Kemal'in kendi yasakçı zihniyetiyle yüzleşme ihtimalini kaçırmaması gerekir. Anayasa değişikliği teklifimiz milletimizin de taleplerine uygun şekilde hayata geçmesini ümit ediyoruz. Şayet böyle bir tablo oluşmazsa bir teklifim var. Halk oylaması dahil diğer adımları atmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa son söz milletimize ait olacaktır. Sandığı duyunca yaptığı açıklamalar da milli irade korkusunun yeni bir emaresi. Daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Bunların helalleşme çağrıları yalan, dolan ve göz boyamadan ibarettir." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Alman ırkçıları tarafından kundaklanan evde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç hanımefendiye sembol haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Avrupa'daki Türk ve Müslümanlara karşı artan düşmanlık mücadelemizi sürdüreceğimiz ifade etmek istiyorum.
Yarın 3 Kasım 2022 yani iktidara gelişimizin 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20'nci yıldönümü. Hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Bizlerden desteğini esirgemen milletimize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev almış tüm dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun diliyorum. 81 ilimizin her köyünde, vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil Balkanlar'dan Afrika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik. Bizden önceki 80 senedeki hizmetlerin katbekat fazlasını ülkemize kazandırdık. Birileri sürekli takoz olmanın peşinde koşarken yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Asrın projeleriyle tarihe adımızı yazdırdık.
Ülkemize 20 yılda kazandırdıklarımızı saymaya kalksak günler, haftalar yetmez. Elbette bu süreçte pek çok saldırıya, pek çok hainliğe, sayısız hukuksuzluğa maruz kaldık. Bizi hedeflerimizden vazgeçirmeye, milletimizle aramıza nifak sokmak için ellerindeki tüm piyonları üzerimize saldılar. Her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız yolda geri adım atmadık. Bugün de 20 yıllık tecrübenin ışığında ilk günün aşkı, azmiyle hizmeti sürdürüyoruz. Bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi milletimizle belirliyoruz.
Son toplantımızdan bu yana 2 haftalık dönemi şehir ziyaretleriyle, temel atma töreniyle, görüşmelerle dolu dolu geçirdik. Milletimizden gördüğümüz sevgi seli bize daha çok çalışma azmi veriyor. Türkiye Yüzyılı'nı açıklayarak gelecek vizyonumuzu paylaştık. Tanıtımı yaparken bu vizyonu milletimizle inşa edeceğimizin altını çizmiştik. 81 ilimizde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin fikrilerini beyan edecekleri seferberlik başlatıyoruz. Bu vizyonumuzun ilk somut eseri olarak gördüğüm Togg'u Cumhuriyetimizin 99'uncu yıldönümünde 29 Ekim'de banttan indirdik. Şubat ayında satışı, martta teslimi başlayacak Togg Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi başarıyla temsil edecek. Kirli propagandalara aldırmadan milletimizin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşatan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin nelerle uğraştığını sizler de biliyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan 10 bin km öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Almanya'ya gidecek, orada hamburgeri bırak orada döner var, döner ye. Geçmişte çete diyerek şevklerini kırdıklarından özür dilemeden Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Çıkmış yatırımdan bahsediyor, yatırım kim, sen kimsin...
Ülkemizin nereye geldiğini bilmeyecek seviyedeler. Uğruna ömrümüzü verdiğimiz, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu bir gece yarısı yeniden gündeme taşıdılar. İçinde türlü sinsiliklerin olduğu bir yasa teklifi yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa anayasa değişikliği teklimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdiler. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday çıkarırlarsa şaşırmayın. Bugüne kadar neden yapmadılar? Sıkıysa önümüzdeki seçimde başörtülü adayları koy. Bak HADEP koydu öyle ya da böyle. Hadi sen de koy görelim. Sizin geçmişteki ağababalarınız Meclis'ten başı örtülü kızlarımızı kovma derdindeydi.Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Biz hak verilmez, alınır diyorduk ve bu hakkı aldık.
Daha Cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Tuzla Belediye Başkanımıza yönelik yapılan linç girişimi helalleşme maskesi ardındaki CHP'nin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Huzurunuzda Tuzla Belediye Başkanımı tebrik ediyorum. O tesisler benim belediye başkanlığım, Veysel Bey'in İSKİ başında olduğu dönem yapılan tesis. Bunlar, bunları açma gayretine girerek hava yapıyorlar. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören şiddete meyilli bu faşist güruhu milletimize havale ediyorum. Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya koyan bir diğer örnek. Anayasa'da bunlarla ilgili düzenlemeler belli. Hesabını yargıyla birlikte soracağız. TBMM'nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, şahsımıza, bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri karşısında gereken yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır.
Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı, Emniyet'i uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik sınırların aşıldığı anlamına gelir. Bu iftiranın hesabını hukuk önünde de soracağız. Polisi ve jandarmasıyla tüm güvenlik teşkilatımızı zan altında bırakan bu tür iddialar 15 Temmuz sonrası yoğunlaştı. Kamuoyu araştırmaları bu masanın etrafındakileri çıldırıyor. Güvenlik güçlerimizi FETÖ'den PKK'ya kadar terör örgütlerinden arındırarak milletine hizmet eden bir yapıya kavuşturmamız bunları rahatsız etti. Bu büyük başarı dünyada belirtilmektedir. Dünyanın pek çok ülkesi mücadele edemediği için uyuşturucuyu serbest bırakmıştı. Sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz 22 binden fazla kişi uyuşturucu ticaretinden tutuklanmıştır.
Tüm gayretlerimiz sayesinde uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı 270'e düşmüştür. Ya sen kendinde misin? Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin ile dünyanın başı dertte. Uyuşturucuyla ülke tarihinde en etkin mücadeleyi yürüten kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklama yapmak uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir. Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum. Bizim uyuşturucu gelirleriyle cari açığı kapatma derdimiz yok. Bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi alınmasını teklif eden bir zihniyet olduğunu hatırlatmak isterim. 15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün uyuşturucu ticaretindeki çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. 53 terörist etkisiz hale getirilirken 362 milyon kenevir ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Bu zatın uyuşturucu hezeyanın sebebi daha iyi anlaşılmıştır. Gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine terör ve suç örgütlerinin söylemlerine göre oluşturan bu zatın durumu bizim de şaşırma duygumuzun önüne geçmiştir. AK Parti grubu olarak beceriksizliklerini, hezeyanlarını provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete sahibiz. Bu ikiyüzlü tavır karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları göstermektedir. Özgürlükten anladıkları iftira atma, yalan söyleme, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur."